Zemin kaplama yapılmaya müsait alanların % 70’i epoksi veya poliüretan sistemler ile kaplanabilir. Ancak geriye kalan %30’da epoksi veya poliüretan sistemlerden ancak biri kullanılabilir.  Dolayısı ile bir alanın zemin kaplamasının yapılmasında hangi sistemin kullanılacağına karar vermek için tüm parametreleri değerlendirmek ve de önceliklere göre talep, istek, kısıtlamalar ve beklentileri sıralamak gerekir.  

Epoksiler yüksek basınca dayanıklı ürünlerdir, yüksek ağırlıkların olduğu alanlarda veya aynı güzergâhta dolaşan bilgisayar kontrollü forkliftlerin bulunduğu yerler epoksi ile kaplanmalıdır. Epoksi sistemlerin sert yapıları, sürekli aynı rotada hareket eden forkliftlerin yaratacağı yükleri daha iyi tolere eder.

Öte yanda poliüretan sistemler ise elastik ve esnektir, her ne kadar epoksi sistemlere göre biraz daha az yük taşıma kabiliyetleri olsa da, oynak zeminler (çatlamaya müsait) veya esnek zeminler (örnek: metal veya betondan mamul asma katlar) yerlerde poliüretan sistem yapı ile beraber hareket etme kabiliyetine sahip olduğu için daha çok tercih edilirler.

Epoksi sistemler esnek olmadıklarından darbelere maruz kaldıklarında kırılabilirler, buna mukabil poliüretan sistemler darbe sönümlendirebilirler.

Epoksiler rijit yapıları nedeni ile daha sert bir zemin oluştururken, poliüretanın esnek ve darbe emici özelliği aynı zamanda sesin sönümlendirilmesine de yardımcı olur. Yaya trafiğinin yoğun olduğu yerlerde poliüretan sistemler sert ve topuklu ayakkabılardan dolayı oluşan sesleri absorbe ederler.

Epoksilerin kimyasal direnci daha yüksektir, örnek olarak kuvvetli asitlerin kullanıldığı tekstil boyahanelerinin zeminleri, endüstriyel çamaşırhanelerde bulunan konsantre temizleyiciler bulunduğu odalar epoksi ile kaplamalıdır.

Poliüretan  sistemler çatlak köprüsü oluştururlar, otopark zeminleri poliüretan ile kaplandığında, betondaki çatlak üzerinde oluşturdukları köprü nedeni ile aynı zamanda su izolasyonu sağlayan bir kaplama işlevi de görürler, bunun sonucunda da beton içinde bulunan demirin sudan korunmasını sağlarlar.

Poliüretan son kat boyaların aşınma direnci yüksektir, bu sebeple trafiğin yoğun olduğu yerler poliüretan ile kaplanmalıdır. Son dönemde geliştirilen su bazlı son kat poliüretan boyalar kimyasallara direnç ve çizilmeye dayanım noktasında çok başarılı sonuçlar vermektedir.

Epoksilerin ısıya dayanıklılıklarının yüksek olması sebebi ile fırın gibi alanlarda sıcak demir tekerlekli fırın arabalarına dayanımı yüksek olduğu için tercih edilirken, soğukta dahi elastikiyetini sürdürebilen poliüretan sistemler soğuk hava depoları gibi alanlarda kullanılmaktadır.

Eklemeyi ihmal etmememiz gereken son kriter de uygulama sahasının ısısı olacaktır. Ortam sıcaklığının uygulama aşamasında 15-35 C arası olması arzu edilirken, uygulama yapılan şantiyelerde ideal koşulların sağlanamaması nedeni ile bazı durumlarda ortam ideal ısının çok altında kalabilmektedir. Epoksi sistemler 10C’nin altında kür olmazlar, buna karşın poliüretan sistemler ise 5 C’nin altında kür olmama limitine sahiptir. Uygulama alanının soğuk olacağı öngörülen uygulamalarda poliüretan sistemler daha çok öne çıkmaktadır.